Çiftçiler, yüksek maliyetle fırtına ve hastalıklarla mücadele ederek ürettiği sebzelerin pazarda yüksek fiyata satılmasına tepki gösterdi. Maliyetlerin azalması gerektiğini belirten çiftçiler, düşük karla sattıkları ürünlerin pazarda 2-3 katına satılmasına üzüldüklerini söylediler.
Kocaeli’de çiftçiler artan gübre fiyatları, hastalıklar ve fırtınalarla, sel baskınları ile mücadele ederek ürettikleri ürünleri düşük bir fiyatla satarken, aynı ürünler pazar ve marketlerde 2-3 katı yüksek bir fiyata satılıyor. Antalya’da yaşanan fırtınada seraların zarar görmesi ile sebzenin sağlandığı Marmara Bölgesi’nde birçok çiftçi fırtına ve hastalıkla mücadele ediyor. Artan gübre fiyatları ile de maliyetleri yükselen çiftçiler, ürettikleri ürünleri hallere ve aracılara düşük bir kar ile satıyor. Tarladan 2 TL’ye çıkan yeşil soğanın demeti pazar ve marketlerde 4-6 lira arasında, tarladan 1 TL’ye çıkan roka yaklaşık 3 TL, 1 TL’ye üretilen maydanoz 2-2,5 TL, tanesi 2 TL’ye üretilen kıvırcık 4-5 TL, tanesi 1 TL’ye üretilen lahana ise pazarda 2,5 TL arasında satılıyor. Durumdan şikayet eden çiftçiler, yüksek maliyetlerle ürettikleri ürünlerin pazarda iki katı fiyatına satılmasına üzüldüklerini söylediler. Fiyatların çok yüksek olmasının aracıların yüksek kar beklentilerinden kaynaklandığını ifade eden çiftçiler, denetimle fiyatların kontrol altında tutulması gerektiğini söylediler. Kış, fırtına ve hastalık sebebi ile üretimin düştüğünü söyleyen üreticiler, gübre ve yakıt fiyatlarının da çiftçileri etkilediğini kaydettiler.
“1 TL’lik ürüne 1 TL kar koyarak satması tüketicilere olumsuz olarak yansıyor”
Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde meyve ve sebze üretimi yapan ziraat mühendisi Sedat Acar, fiyatların yüksek olmasında maliyetlerin etkisinin olduğu kadar aracıların yüksek kar isteklerinin de etkisinin olduğunu kaydederek, “Bu sene doğal afetlerden çok fiyatların yükselmesinin nedeni tohum ve gübrelerin fiyatlarının yüksek olması bir sebep oldu. Ama fiyatların yüksek olmasında birçok afaki sebep var. Maliyetler yükselirken aracıların da biraz daha kar etme duygusu ile 1 TL’lik ürüne 1 TL kar koyarak satması tüketicilere olumsuz olarak yansıyor. Ama şu gerçek ki bu yıl olağanüstü şeyler yaşandı. Antalya bölgesinde doğal afetler oldu. Türkiye’deki gıda ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan seralardır. Bunun büyük kısmının Antalya’da olması ve Marmara ile Ege Bölgesi’nde üretimin az olması olumsuz etkiledi. Ekonomik devalüasyonun olması sebebiyle de tüketici kardeşlerimiz sebze ve meyve fiyatlarını yüksek bir fiyata almasına neden oldu” dedi.
“Aracıların biraz insaflı olması lazım”
Fiyatların düşmesini beklediklerini kaydeden Acar, “Bu geçici bir durumdur. Çiftçi ürettiğini maliyetinden daha düşük bir fiyata satmaya kalksa bu işi yapamayacaktır. Çiftçilik şu anda zor şartlarda yapılıyor. Gençler bu işi yapmıyor. Devletin vermiş olduğu desteklerden birçok çiftçi faydalanıyor. Ama bizim devletimizden isteğimiz çiftçi maliyetlerinde vergiyi düşürmesi. Devletimiz bunu desteklerse genç nüfus da bunu ister. Benim 1 TL’ye verdiğim soğan bir anda 4 lira oluyor. Aracıların biraz insaflı olması lazım. Bu işin aracısız olduğunu biliyoruz. Çünkü çiftçi bunu satamaz. Ya üretecek ya da satacak. Ama 1 liraya satılan ürünü 5 liraya pazarda görüyorsak üzülüyoruz. Bunun fiyatı nasıl bu kadar çıkar diye televizyonda biz de hayretle izliyoruz” diye konuştu.
“25 kuruşa hala veriyorsak, arkadaşım ürünü 1 TL’ye alıyorsa ben aracı arkadaşlar için ağır konuşurum”
Çiftçilerin hastalıklarla mücadele ederken aracıların yüksek kar beklemesine tepki gösteren Şefik Karademir isimli çiftçi ise, “Doğma büyüme bu işle uğraşıyorum. Sebzecilikte başarılı oldum ama bu sene bir acayip. Tarlamda deniz gibi maydanoz vardı, bir anda hepsi çöktü. Nasıl olduğunu biz de çözemedik. Gördüğünüz gibi mahsul yok. Mahsul olsa bu kadar fiyatların yüksek olmasını beklemeyiz. Biz her türlü mücadelesini veriyoruz ama nasıl oluyor anlamıyoruz. Biz bu ürünü 25 kuruşa hala veriyorsak, arkadaşım ürünü 1 TL’ye alıyorsa ben aracı arkadaşlar için ağır konuşurum. Halden pazarcı bunu 1 TL’ye alırsa bu fırsat işine dönüşür. Aslında tezgahçı da bu işten fazla kazanmıyor” şeklinde konuştu.