Kocaeli’de çalıştığı fabrika ile 3 yıldır davalık olan işçi, mahkemenin işbaşı yapmasına dair verdiği karara rağmen fabrika tarafından işe başlatılmadığını iddia etti.
Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bulunan lastik fabrikasında çalışan Mehmet Mehdi Özer’e (47), 2018 yılında geçirdiği iş kazası sebebiyle 6 ay iş göremezlik raporu verildi. Çalıştığı sırada sol ayağı lastik sarma makinesine sıkışan Özer, tedavisinin ardından işe geri döndü. İddiaya göre Özer, kendisine daha hafif bir iş verilemeyeceği iddiasıyla işten çıkarıldı. Olayın ardından avukatıyla birlikte haksız yere iş akdi feshi olduğu iddiasıyla mahkemeye başvuran Mehmet Mehdi Özer, davayı kazandı. İşbaşı yapmak için iş yerine geldiğinde ise fabrikanın kendisine işbaşı yaptırmadığını ileri süren Mehmet Mehdi Özer, yeni bir yasal süreç başlatacağını söyledi.
eryaman escort
sincan escort
etlik escort
keçiören escort
kızılay escort
çankaya escort
rus escort
“Firma, mahkemece ön görülen hakları bertaraf etti”
Mahkeme sürecine anlatan Avukat Büşra Özdemir, “İşveren tarafından iş akdi haksız feshedildiği için ÖZKA Lastik’te çalışan müvekkilim adına işe iade davası açtık. Mahkemece işe iade davamız ve müvekkilim Mehmet beyin iş akdinin haksız feshedildiği kabul edildi. Üst mahkemece de kararımız kesinleşti. Bunun üzerine mahkeme kararı gereği şirketin ya işe başlatmama tazminatı ödemesi gerekirdi ya da müvekkilimi işe başlatması gerekirdi. ÖZKA firması müvekkilimi işe başlatma kararı aldı ve noterden göndermiş olduğu ihtar ile müvekkilimin bugün mesai saatinde işe başlaması gerektiğini bildirdi. Müvekkilimin işe başlamak için geldiği saatte öncelikle işe başlatılacağı söylenerek gerekli evraklar imzalatıldı ve eğitimler verildi. Ancak daha sonra büroda da bekletilerek, kendisi işe başlatılmayarak müvekkilimin mahkemece ön görülen hakları bertaraf edildi. ÖZKA firması mahkemenin söylemiş olduğu şekilde ne müvekkilimi işe başlattı, ne de tazminatını ödedi. Böyle kurumsal bir firma işçisinin haklarını bertaraf etti ve haklarını vermedi. Bu nedenle biz de hakkımızı aramak için burada bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
“Hukuksuzluğu ispatlayacağız”
Firmanın, üzerine düşen tazminat konusunda da gerekeni yerine getirmediğini söyleyen Özdemir, şöyle konuştu:
“Müvekkilim yaklaşık 10 yıldır bu firmada çalışıyor, emek harcıyor. Ancak buna rağmen ne tazminatı ödendi, ne de işe başlatıldı. Haklarını aramak için burada bulunuyoruz ancak kendisine gerekli ödemeler yapılmadığı gibi işe de başlatılmıyor. Müvekkilim yaklaşık 3 senedir işinden ayrı. Boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı yönünde mahkeme hüküm kurdu. Ancak şirket, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti yönünden kendisine bir ödeme gerçekleştirmedi. İşbaşı da yaptırmıyor. Hiçbir şekilde hakkını vermiyor. İşveren müvekkilimin hakkını bertaraf etmektedir. Bu konuya ilişkin gerekli yasal süreci en kısa zamanda başlatacağız. Emek verilen bir fabrikada işçilerin haklarının bertaraf edilmesi çok acı. En nihayetinde birlikte yürütülen bir süreç. Fabrikanın kazancına, her türlü artırımına işçilerin emeği sayesinde ulaşılıyor. Umarım herkes hakkını alır, yargılamaya da gerek kalmaz ve yargılama sonucu da en adil şekilde sonuçlanır. Temennimiz bu yönde. Şu aşamadan sonra başlatacağımız yasal süreçte, şirketin güvenlik kamera kayıtlarını ve ziyaretçi defterlerini mahkeme aracılığıyla talep ederek hukuksuzluğu ispatlayacağız” dedi.
“‘Abdestimi alıp namazımı kılayım’ dedim, ona bile müsaade etmediler”
Mahkemeyi kazanıp işe tekrar başlayacağı için sevinçle geldiğini ancak fabrikanın tutumundan dolayı zor bir durumda kaldığını söyleyen Mehmet Mehdi Özer ise şu ifadeleri kullandı:
“2018 yılında ÖZKA Lastik’te işten çıkarılmıştım. Bir dava süreci başlatıldı ve 3 yıl boyunca dava süreci sürdü. Yaklaşık bir hafta önce elime davayı kazandığıma dair noter kağıdı geldi. Ayın 17’sinde sabah 8’de işbaşı emri kağıdı geldiği için ben de işbaşı yapmaya geldim. İnsan kaynakları bölümüne çağrıldım. İnsan kaynakları bölümündeki arkadaşlar benim iş güvenliği ve sağlığı eğitimi görmemi söylediler. Ben de 10 yıldan beri burada çalıştığım için hepsini bildiğimi kendilerine ifade ettim. Prosedür gereği bunların tekrardan işlenmesi gerektiğini söylediler. Ben de gereken şekilde hepsini imzalamış oldum ve derslere girdim. Ayrıyeten tam da o esnada işe geri alınacağım için sevinçle beklerken bu sefer tekrardan içeri giriş-çıkış oldu. Bana “Sizlerle bu firmada çalışmayacağız. Çekip gidebilirsiniz” denildi. Ben de “Olabilir, en azından benim buraya geldiğime dair elime bir kağıt vermeniz yeterlidir” dedim. Herhangi bir kağıt vermeyeceklerini söylediler. Ben de bir kağıt almadan çıkıp gittiğim takdirde hiçbir şey iddia edemeyeceğimi, buraya gelip gelmeyeceğimi ispatlayamayacağımı söyledim. Bu yüzden iş yerinde beklemeye karar verdim. Bu sefer “kapı önünde ve dışarıda duramazsınız” denildi daha sonra ise “Buradan dışarı çıkamazsınız” denilmeye başlandı. Yaklaşık 3 buçuk – 4 saat boyunca beni içeride tuttular. “Beni burada tutuyorsunuz ama hiç değilse abdestimi alıp namazımı kılayım” dedim. Ona bile müsaade etmediler. Çok zor durumda kaldığımdan dolayı avukatımı çağırdım, hatta polis bile çağırmak durumunda kaldım. Çünkü hürriyetlerimin kısıtlandığını hissettim. Bu sürecin, inşallah bir an evvel lehimize doğru düzelip bitmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Fabrika tazminat parası istedi” iddiası
Fabrikada bekletildiği süre boyunca kendisine ikinci bir seçenek sunulduğunu ileri süren Özer, “Biraz daha içeride durduktan sonra bana, “Hak etmiş olduğunuz, size ödemiş olduğumuz tazminat parasını bizim hesabımıza yatırırsanız, o zaman sizi tekrardan işe alıp çalıştırabiliriz” denildi. Bu şekilde önüme ikinci bir şart koydular. Vermiş oldukları İBAN numarasına parayı yatırırsam gelip işbaşı yapabileceğimi söylediler. Bende yatırmayacağıma dair herhangi bir şey söylemedim. “Bu parayı yatırırım ama bu parayı yatırmamı istediğinize dair bir kağıt verin. Ben o şekilde parayı hesabınıza aktarırım” dedim. Benden 40 bin 778 TL para yatırmamı talep ettikleri için avukatımı aradım, durumu anlattım. Avukatım bana, “Böyle bir hak iddia edemezler, bugün sizin işbaşınızdır ve sizi çalıştırmak zorundalar” dedi, ben de bekledim” dedi.