Yaklaşık 18 milyon öğrenci heyecanla beklediği karnelerine bugün kavuşuyor. Velilere karne üzerinden çocuklarına yüklenmemeleri gerektiği konusunda uyaran Beykent Üniversitesi Çocuk Gelişim Programı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Celal Gülşen, karnenin iyi okunması ve karne üzerinden çocuğun yargılanmaması gerektiğini kaydetti.
2018-2019 eğitim döneminin ilk yarısı bugün karnelerin alınmasıyla tamamlanacak. Karne alan çocuğun psikolojisini bozacak, kaygı ve stres yaşamasına neden olacak davranışlardan velilerin uzak durması gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Celal Gülşen, tüm sorumluluğun kötü karne getiren öğrenciye yüklenmemesi gerektiğini ifade etti.
“Karneyi doğru okumak önemli”
Karnelerin bütün sorumluluğunu öğrenciye yüklemenin doğru olmadığını belirten Gülşen, “Karneleri doğru okumak lazım. Çünkü öğrencinin aldığı notlar öğretmenlerin kendilerine, ailelere verdikleri notlardır. Karneyi okurken bu gözle bakmak lazım. Karne sadece öğrencinin aldığı iyi ya da kötü not olarak algılanmamalı. Karnede yalnızca ders notları değil bunun yanı sıra davranış notları da var. O notları ders notlarından daha çok önemsemedikçe toplum olarak çok fazla ilerleyebileceğimizi zannetmiyorum” dedi.
“Tepki vermek yerine derslerin neden zayıf olduğu sorgulanmalı”
Velileri karnelere aşırı tepki göstermemesi konusunda uyaran Gülşen, “Veliler ilk önce çocuğun derslerinin zayıf olmasının nedenini sorgulamalı. Okullar açıldığından bu güne kadar kaç kere öğretmeniyle görüştüklerine bir baksınlar. Ya da öğretmenler öğrencinin başarısızlıklarını yeterince sorguladı mı? Bunları düşünmek lazım. Öğrencinin başarısını yalnızca sınavlardaki puanına göre değerlendirdiğimizde yanlışa düşüyoruz” diye konuştu.
“Çocuğa kesinlikle baskı yapmayın”
Çocuğa uygulanan baskının kötü sonuçlar doğuracağı konusuna dikkat çeken Gülşen, “Ailenin baskısı yüzünden çocuklarda evden kaçma olayları, eve küsmeler, içe kapanmalar hatta daha vahim olan intihar olayları görülebiliyor. Öğrencinin sadece karnesindeki zayıf notları değil, başarılı olduğu notları da görelim. Böylece çocuğu motive etmiş oluruz. Karnedeki zayıf notlara göre çocuklarınızı yargılamayın. Sırf zayıf karne getirdi diye çocuğunuza yarıyıl talini zehir etmeyin. Tatilde bu zayıfı düzeltmek için çalışacaksın diye çocuğa yüklenmeyin” yorumlarında bulundu.
Ara tatil nasıl değerlendirilmeli?
Yoğun bir dönemden geçen öğrencilerin tatili dinlenerek geçirmelerinin yeni döneme daha motive başlamaları adına gerekli olduğunu da kaydeden Gülşen, “Aileler çocukların dinlenmesine izin versinler. Bu süreçte derslerini tekrar edebilirler. Kitap okuma alışkanlığı edinmeleri için tatilde bol bol kitap okuyabilirler. Tatili başarısızlıkları tolere edecek bir zaman dilimi olarak görebilirler. Aileler çocuklarıyla birlikte ve eğlenceli zamanlar geçirsinler. Bu dönemde geride bıraktıkları yoğun dönemin stresini daha iyi atacak aktivitelerde bulunarak, yeni döneme daha iyi başlayacaklardır” diyerek sözlerini sonlandırdı.